Nihayet Dergisi için cevapladığım sorular

1. Kime âlim denir?

Öncelikle; ben “âlim”i “yüce şahsiyet”, “sözü sorgulanmayacak kişi” gibi bir konuma yerleştirmiyorum. Hatta, anladığım “islâm toplumu” üzerinden ele aldığımda, âlimlik misyonunun toplumun geneline yayılması, yani herkesin kendi sorumluluk alanının âlimi olması gerektiği kanaatindeyim. Kişi, kendisine yetecek kadar; anne-baba, çocuklarına; öğretmen öğrencilerine; imam, cemaatine yetecek kadar âlim olmalıdır. Elbette herkesin belli oranda eksikleri olacak ve bir başkasının bilgisine ihtiyacı olacaktır (ki ilmi eksik olmayan yalnızca Allah’tır) ancak bu kişinin âlimliğine zarar getirmez.

Kısaca; sorumlu olduğu alanda bilgi, eylem, değerlendirme ve yönlendirme bütünlüğüne sahip olan kişiye denir.


2. Bir kişinin âlim olabilmesi için sahip olması gereken özellikler nelerdir?

* Kendisine, hayata, insana, Allah’a ve yarattıklarına ve dahî bilgiye karşı doğru bir bakış açısı (tasavvur) geliştirmiş olmalıdır. Çünkü bilgi ancak doğru bir bakış açısıyla ele alındığında doğru şekilde kullanılabilir.
* Kur’an’ı, hayatı, insanı ve dünyayı okumasını iyi bilmelidir. Bunlardan birisi eksik olduğunda bilgisi de eksik olacaktır.
* Bilgiye ulaşma, bilgiden yeni bilgiler üretme ve bildikleriyle, sahip olduğu ilgi alanına uygun çözümleri üretme yetisine sahiptir.
* Bilgisini aktarması gerektiğinde, bunu, muhatabının algısına uygun şekilde yapar; yani aynı zamanda iletişim kurmasını iyi bilen bir öğretmendir.
* Yetkin olduğu alanda sorumluluk almaktan ve öncü olmaktan çekinmez.


3. Sizce âlim nerede yetişir?

Âlim hayatın içinde yetişir. Yani âlimin yetişmesi için özel bir mekân elzem değildir. Yukarıda belirttiğim gibi, doğru bakış açısıyla okuma eylemini hakkıyla yerine getiren ve bilgiye ulaşmasını bilen insan kendisini âlim olarak yetiştirebilir.


4. Âlim dediğimizde aklınıza gelen bir ya da bir kaç isim var mı?

Belki yaşantılarına tanık olmadığım insanlar hakkında böyle bir hüküm vermem doğru olmayabilir ancak aktarılan bilgiler üzerinden edindiğim kadarıyla (ki bu edinmenin yeterli olduğunu da düşünmüyorum) bazı kişiler hakkında hüsn-ü zanda bulunabilirim. “Âlim” dediğimde benim aklıma ilk gelen isim “İmam Ebû Hanife” oluyor. Bilgi birikimini düşününce Zemahşerî, ilâhî bilgi ile tıp bilgisini güzel bir şekilde kullanmasıyla İbn-i Sînâ gelir aklıma. Dört halîfe dönemini düşündüğümde, Hz. Ali tam da yukarıda saydığım özelliklere uyan bir âlim gibi canlanır gözümde. Biraz daha yakın zamanlara geldiğimde de Seyyid Kutub ismini söyleyebilirim.


5. Günümüzde âlim var mı? Var ise isimleri?

Günümüzde âlim var mı bilmiyorum ama yukarıda yaptığım tanıma uyan birisini ben tanımıyorum ve bunun ciddi anlamda sıkıntısını yaşıyorum. Bu sebeple kendi üzerimde daha büyük bir yükümlülük hissediyorum. Evet, âlim olarak tanımlayabileceğim kimse yok ancak bakış açısına, bilgi birikimine ve samimiyetine belli oranda güvendiğim kişiler elbette var ve kendi adıma eksik kaldığımı düşündüğüm noktalarda bu kişilerin fikirlerini öğrenip ideal olanı bulmaya çalışıyorum.


Yorumlar